Bu site, Türkiye’de yaşanan Tenkil sürecinin mağdurlarının yaşadıkları haksızlıkların hafızası olma amacıyla hazırlanmıştır. Tenkil mağdurlarının gözaltında, tutuklu, hasta ölümler ile Ege ve Meriç’te, sürgünde ölümleri, iş kazalarını, intihar ve diğer vefatlarının; kaçırılma ve diğer insan hakları ihlallerinin kayda alındığı bir veritabanı çalışmasıdır. Veri tabanı kayıtlarımıza göre Tenkil sürecinde ölenlerin sayısı 1200’ü geçmiştir.
Adliye’de Zabıt Kâtibi olarak çalışan Mesut Dinç aşırı üzüntüden yakalandığı MS hastalığı nedeniyle vefat etti.
Daha FazlaKHK ile öğretmenlik mesleğinden ihraç edilen Kazım Ünlü, kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.
Daha Fazla15 Temmuz’dan sonra tutuklanıp Konya Cezaevinde 18 ay hapis yatan gazeteci İdris Köle‘nin intihar ettiği iddia edildi. Cezaevinden çıktıktan sonra hayvancılıkla geçinmeye çalışan Köle’nin ölüm nedeni bilinmiyor.
Daha Fazla32 yıl sınıf öğretmenliği yaptıktan sonra 2017’de ihraç edilen ve sonra kansere yakalanıp hayatını kaybeden Atilla Yalçıntaş görevine mezarda iade edilmişti.
İhraç edildikten sonra kolon kanserine yakalanan Atilla Yalçıntaş, OHAL Komisyonu tarafından öldükten sonra görevine iade edildi. 7 Eylül İlköğretim Okulu’nda uzun yıllar öğrenci yetiştiren Yalçıntaş’ın eşi Munise Yalçıntaş’ı arayan memur, “Başınız sağolsun, eşiniz görevine iade edildi.” dedi.
Aydın’ın Kuşadası ilçesinde 25 yıl boyunca sınıf öğretmenliği yapan Atilla Yalçıntaş, 2017 yılında yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevden uzaklaştırıldı. Yaşadığı stresli günlerin de etkisiyle kanser hastalığına yakalanan Yalçıntaş, 2021 Mayıs’ında hayatını kaybetti. 23 Kasım’da ise aileyi şoke eden bir telefon geldi: “Başınız sağ olsun, eşiniz göreve iade edildi.”
“ÖRNEK BİR ÖĞRETMENDİ”
www.aydinhabeleri.com‘un haberine göre Atilla Yalçıntaş’ın eşi emekli öğretmen Munise Yalçıntaş, ihraç kararının ardından büyük sıkıntılar çektiklerini anlattı. Eşinin örnek bir kişiliğe sahip olduğunu söyleyen Yalçıntaş “Ne rapor ne de izin alırdı… Okulu derleyip toparlayan bir öğretmen profilindeydi. Nöbeti olmasa bile sabah çocukları sıraya sokar, içeriye alır, akşam çıkışta çocukların başında dururdu. Okulunda mesleki anlamda, kişilik anlamında olumsuz tek kelime edecek kimseye rastlayamazdınız. Onunla aynı düşünsün düşünmesin, fikirleri uyuşsun uyuşmasın, herkes de aynı şeyi düşünürdü” şeklinde konuştu.
“İHRAÇ KARARINDAN SONRA EVE KAPANDI”
İhraç kararının kendilerinde şok etkisi yarattığını söyleyen Yalçıntaş, “Bu şoku uzun süre atlatamadık. Kabullenemedik. Çünkü hak edilmeyen bir şey yaşanıyordu. Onu tanıyan herkes suçsuz olduğuna emindi. Çok sağlıklı beslenen, çok düzenli hayatı olan biriydi. Eve kapandı. Mecbur kalmadığı sürece evden çıkmıyordu. Bizim daha fazla üzülmememiz için duygularını dışarıya yansıtmadı. Yaşadığı stresli durum kanser hastalığını da tetikledi. İhraçtan 1,5 yıl sonra kansere yakalandı. Daha 59 yaşındayken Mayıs 2021’de kaybettik.” diyerek duygularını ifade etti.
“GELEN TELEFON ACIMIZI DAHA DA ARTIRDI, ADETA SARSILDIK”
23 Kasım günü ise İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden gelen bir telefon ise yaralı aileyi daha da sarstı. Telefonda görüştüğü memur, Yalçıntaş’ı arayarak eşinin göreve iade edildiğini söyledi. Yalçıntaş, “Önce başınız sağ olsun deyip sonra göreve iade edildiğini söylediler. Gelen telefon acımız daha da arttırdı, adeta sarsıldık. Sevinemedik, üzüldük. İl Milli Eğitim Müdürlüğü daha önce Aydın’da böyle bir durumun yaşanmadığını, vefat emiş bir kişinin göreve iade edilip edilemeyeceğine dair yasal bir durum olmadığını, bakanlık ile görüşülüp bir stratejik plan yapıldıktan sonra bize bilgi vereceklerini söylediler.” dedi.
“EŞİMİ ŞİKAYET EDENLERLE ADALET ÖNÜNDE HESAPLAŞACAĞIZ”
Manevi ve maddi olarak yıpranan aile ise süreci mahkemeye taşıyacak. Yalçıntaş ailesinin en çok merak etiği konu ise merhum Atilla Yalçıntaş’ın haksız yere görevden alınmasını sağlayan kişi ya da kişiler. Munise Yalçıntaş yargı yoluna gideceklerini belirterek “Asıl mücadelemiz şimdi başlıyor. Eşimi şikayet eden ve ölüme sürükleyen kişi ya da kişiler kimler? Suç işlediler ve cezalarını çekmeliler. Bu kişilerle er ya da geç muhakkak adalet önünde hesaplaşacağız. Bundan asla ve asla vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Daha FazlaNahit Emre Güney (26) genç bir üniversite öğrencisiydi. Babası Haşim Güney, 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrasında toplu olarak tutuklanan Ankara’daki yargı mensuplarının içinde yer alıyordu. KHK’lı babasının tutuklanmasından 6 yıl sonra 12 Ekim 2022’de İstanbul’un tarihi mekanı Galata Kulesi’nden atlayarak intihar etti.
Daha FazlaHapiste ailesiyle görüş gününde kalp krizi geçiren Cemil Dilber 57 yaşında vefat etti. Afyon Dinar Cezaevinde görüş esnasında kalp krizi geçirdikten sonra hastaneye kaldırıldı. Ancak tekrar cezaevine gönderilen Dilber hayatını kaybetti.
Daha FazlaHakan Umuç, kız kardeşi Hicran Dalga’nın tutuklu eşini ziyaret için ailesi ile birlikte Hatay’dan Rize’ye doğru yola çıktı. 4’ü çocuk 8 kişinin bindiği araç, Sivas Şarkışla yolunda dereye yuvarlandı. Hakan Umuç ve 3 çocuğu olay yerinde, Hicran Dalga ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Daha FazlaVergi müfettişi Yasin Demir, KHK ile mesleğinden ihraç edilince muhasebecilik yapmaya başladı. 42 yaşındaki genç müfettiş, Yozgat’ın Sorgun ilçesinde karşı yola geçmeye çalışırken tır çarpması sonucu bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Geride 2 çocuk ve 7 aylık hamile olan gözü yaşlı bir eş bıraktı.
Daha FazlaAyhan Kara, Hatay Cezaevi’nden tahliyesi sonrası avukatıyla birlikte memleketine dönerken, Antalya’nın Alanya ilçesinde Konya yakınlarında geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti.
Daha FazlaCopyright © 2021 Tenkil Museum