1967 yılında Erzincan’da dünyaya gelen Semih Terzi sivil liseden mezun olduktan sonra 1989’da Kara Harp Okulu’nu bitirdi. Kara Harp Akademisi’nden mezun olduktan sonra kurmay subay oldu. 2009 yılında albay rütbesine terfi eden Terzi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 27. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’in özel kalem müdürü oldu. 2014 yılında 1. sıradan tuğgeneral rütbesine terfi etti. Yurt içinde ve yurt dışında başarılı üst düzey görevlerde bulunan Tuğgeneral Terzi, Ortadoğu’da yaşananları bilen bir generaldi.
16 Temmuz 2016’da darbeci ilan edilerek Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Zekai Aksakallı’nın emriyle öldürülen Tuğgeneral Semih Terzi’nin cenazesi defnedilmek için memleketi Erzincan’a götürüldü. Erzincan Belediyesi, hain olduğunu söyleyerek cenazenin mezarlığa gömülmesine izin vermedi. Bunun üzerine ailesi cenazeyi kendi bahçelerine defnetti.
Tuğgeneral Terzi evli ve iki çocuk babasıydı. Doktor olan eşi Nazire Terzi darbe girişiminin ardından sırf eşinden dolayı tutuklandı, kamudan ihraç edildi. Nazire Terzi yıllarca süren bir hukuk mücadelesi verdi ve eşiyle ilgili çok önemli bilgileri mahkeme ve kamuoyuyla paylaştı.
ANLATACAKLARINDAN KOKTUKLARI İÇİN EŞİMİ VURDULAR
Semih Terzi’nin eşi, doktor Nazire Terzi kocasının ölümü ile ilgili şüpheli durumu araştırmaya başlayınca tutuklanmış, 12 Şubat 2018’de anayasayı ihlal suçlamasıyla tam 18 yıl hapis cezası almıştı. Tuğgeneral Terzi’nin eşi Nazire Terzi, ‘’Eşim otopsi raporuna göre daha Ankara’ya gelmeden vurulmuş görünüyor. Bu sahte otopsi raporunu düzenleyenler araştırılmadı ve yargılanmadılar. Eşimin GATA’ya geliş saati 06:01. Yani vurulduktan yaklaşık 4 saat sonra hastaneye getiriliyor. Tanık beyanlarına göre hastaneye geldiğinde oturabiliyor ve konuşur vaziyette. Anlatıldığı gibi anlından vurulmuş değil. Sırtından vurulmuş durumda. Daha sonra GATA’ya “Semih Terzi oradan canlı çıkmayacak” şeklinde telefon geliyor. Eşim Semih Terzi müşahade odasına alınıyor ve ardından ölüyor. GATA’ya o telefon geldi çünkü Semih Terzi’nin anlatacaklarından korkuyorlardı.’’
ÖLÜM RAPORUNU TANZİM EDEN DOKTOR YOK
Nazire Terzi, yargılandığı davada, eşinin ölüm belgesinde ölüm saatinin 15 Temmuz 2016, 23.30 olarak göründüğünü ancak eşinin 16 Temmuz’da kendisine mesaj attığını, ölüm tarihi ve saatinin ise televizyonlarda 02.30 olarak belirtildiğini dile getirmişti. Nazire Terzi, raporu hazırlayan doktorla ilgili GATA’nın santralini aradığını ve ölüm raporunu tanzim eden doktoru öğrenmeye çalıştığını kaydederek, “Böyle bir doktor yok” yanıtı aldığını kaydetmişti. GATA ve raporu hazırlayanlar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu dile getirmişti. Ancak bu talepler sümen altı edildi.
ORTADOĞU’DAKİ KANDAN PARA KAZANANLAR TERZİ’DEN RAHATSIZDI
Terzi’nin, Aksakallı ile MİT’in Suriye ve Irak’ta ortaklaşa yürüttüğü faaliyetlerdeki yolsuzluklar, bazı AKP hükümet üyelerinin içinde olduğu IŞİD petrolü ticareti ve bölgede savaşın sürmesi için çaba sarfeden kamu görevlileri hakkında birçok bilgi sahibi olduğu biliniyor. 15 Temmuz sanığı Kurmay Albay Fırat Alakuş mahkemede verdiği ifadede Suriyeli muhaliflere ulaştırılmak üzere Katar tarafından yollanan parayı çeşitli yollarla zimmetlerine geçirenlerin Terzi’den büyük rahatsızlık duyduğunu ifade etmişti. Albay Alakuş ayrıca Terzi’nin Musul’da rehin tutulan konsolosluk çalışanlarının kurtulması için IŞİD ile yapılan fidye pazarlığını, Uludere cinayetlerinin perde arkasını ve Rus uçağının düşürülmesinde gizlenen ayrıntıları bilmesinden dolayı Terzi’nin hedefte olduğunu söyledi.
ALNINDAN DEĞİL SIRTINDAN VURULMUŞTU
Tuğgeneral Terzi’nin önce helikopterle Silopi’den Diyarbakır’a oradan da uçakla Ankara’ya gelmesine neden izin verildiği ve Özel Kuvvetler Nizamiyesine Aksakallı tarafından sadece Semih Terzi içeriye alınacak şeklinde neden talimatlar verildiği halen cevapsız sorular arasında bulunuyor. Terzi’nin yaralı olarak getirildiği GATA’daki tanık beyanlarına göre oturabilir ve konuşur vaziyetteydi. Kamuoyununda bilinenin aksine alnından değil sırtından vurulmuştu. Terzi’nin ‘GATA’dan sağ çıkmayacak’ talimatı üzerine öldüğü yakın çevresi tarafından iddia diliyor.
GATA’YA GELDİĞİNDE YAŞIYORDU, GATA’YI BASAN GRUP TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ
GATA’da üst düzey görevde bulunan ve darbenin ardından yurt dışına çıkan üst düzey bir bürokrat da Tuğgeneral Terzi’nin ölümüyle ilgili şu bilgileri veriyor; Terzi birliğinde bulunan askerlerce getirildi. Biz kendisini general olması sebebiyle özel bir odaya aldık. GATA doktorları muayene etmeye başladı. Terzi, kamuoyuna yansıdığı gibi alnından vurulmamıştı. 2 omuzunun arasından tek kurşunla vurulmuştu. Terzi geldiğinde ciddi kan kaybetmişti. Ama sadece sırt kısmında bir kanama vardı. Onun dışında yüzünde ya da bedeninin herhangi bir bölümünde yara bere izi yoktu. Yani Terzi Paşa alnından tek kurşunla vurulmamıştı. Doktorlar mermiyi çıkarmaya çalışırken, içeri bilmediğimiz birileri girdi. Bütün doktorları dışarı çıkardılar. Kapıyı da içerden kilitlediler. GATA personelleri içerideyken Terzi Paşa hala hayattaydı.” ifadelerini kullanıyor.
OTOPSİ RAPORUNUN HAZIRLANDIĞI TERZİ ANKARA’DA DEĞİLDİ
Yetkili, Terzi’yle ilgili önceden hazırlanan otopsi raporuyla ilgili de bilgiler verdi. Otopsi raporunun hazırlandığı saat diliminde Terzi’nin Ankara’da olmadığının altını çizen eski GATA yetkilisi, rapora imza atan ve Adana Adli Tıp Kurumu’nda görevli Dr. Hanife A. A., Dr. Tülay R., ve Dr Barış A.’nın da Terzi’nin naaşında herhangi bir inceleme yapmadığını, tam aksine sahte bir belgeye imza attıklarını iddia etti. Yetkili, Ankara Adli Tıp Kurumu’nda onlarca uzman doktor varken, raporun Adana’da görevli doktorlara imzalatılmasının da senaryonun bir parçası olduğuna dikkat çekti. Ayrıca söz konusu doktorların da Ankara GATA’da hiçbir zaman çalışmadığını aktardı. Rapor çıktıktan sonra da ilk müdahale eden doktorların bir araya geldiğini, kendi aralarında bunu sıklıkla konuştuğunu belirtti. Duruşmalar sırasında sanıklar, raporla ilgili mahkemeye defaatle dilekçe vermesine rağmen heyet imza sahibi doktoru mahkemeye getirme cesareti bile gösteremedi. Raporun deşifre olmasının ardından ise o rapor apar topar sistemden kaldırıldı. Kamuoyunun gerçekleri öğrenmesinin önüne geçildi.
Terzi’nin o gece Aksakallı tarafından defaatle arandığını ve Ankara’ya gelmesi için yoğun bir çapa harcandığını söyleyen yetkili, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gün içerisinde birkaç kez acil Ankara’ya gel diye talimat vermiş. Ancak sınır dışı görevinde oldukları için olumlu yanıt verilmemiş. Ancak özel bir uçakla getirebileceklerini söyleyince olur yanıtı almışlar. Ayrıca Ankara’ya getirilen birlik onun birliği değil. Toplama bir birlik oluşturulmuş. Mihrali Atmaca ve benzeri isimler bunlardan birkaçı. Terzi paşanın darbeden kesinlikle haberi yoktu. Olmuş olsaydı kesinlikle Ankara’ya gelmezdi. Zekai paşa onu bilerek ölüme çağırdı.”
TERZİ’NİN TELEFONUNDAKİ MESAJLAR DEĞİŞTİRİLMİŞ
Ayrıca Tuğgeneral Semih Terzi’nin telefonundaki mesajlar 20 ve 29 Temmuz tarihlerinde müdahale edilerek değiştirilmiş. Saygı Öztürk’ün köşesinden aktardığına göre Fatih Şahin’in eşinin soruları şöyle: 1- 12. Tabur neden 14 Temmuz 2017 günü acil bir şekilde Diyarbakır’a çekildi? 2- Genelkurmay’da yapılan toplantıda saat 16.00’dan itibaren bir gariplik olduğu sezilmesine rağmen komutanlar ÖKK karargâhına gitmek yerine neden düğüne gitti? 3- Tuğgeneral Semih Terzi’nin o gün Ankara’ya geleceği biliniyordu. Terzi’nin hareket ettiği saat olan 00.05’e kadar hiçbir personele, Semih Terzi’nin Diyarbakır’dan ayrılmasına engel olmaları, derdest etmeleri vb. yönde bir emir verilmedi, uçağa binmesine neden engel olunmadı? 4- “Diyarbakır’dan hareket etmeden önce Semih Terzi’nin hareketlerinden şüphelendim” diye ifade veren komutan, bu şüphesine rağmen saat 01.26’ya kadar neden kimseye haber vermedi ve ÖK Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı’yı aramadı? 5- Emniyet raporlarına göre Semih Terzi’nin telefon kayıtları ve mesaj içeriklerinde 20 ve 29 Temmuz tarihlerinde değişiklik yapılıyor. Bunun kimler tarafından yapıldığı ortaya çıkarılmalı. Bu haliyle delil diye sunulan Semih Terzi’nin mesajlaşmaları şaibeli mi?
Lizenz: Die visuellen und textlichen Inhalte dieser Website stehen unter der Creative Commons Namensnennung – Weitergabe unter gleichen Bedingungen 4.0 International (CC BY-SA 4.0). https://creativecommons.org/licenses/by-sa/4.0/
