Mustafa Erdem, yıllardır öğretmenlik yaptığı Kosova’dan, Türkiye Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) yasa dışı operasyonuyla 29 Mart 2018’de kaçırılarak Türkiye’ye getirildi.
Erdem’in yanı sıra kaçırılan 4’ü öğretmen, biri de doktor olan kişilerin Kosova Emniyet teşkilatında görevli polislerin yardımıyla kaçırıldıkları ve MİT’e teslim edildikleri bilgisinin ardından ülkede soruşturma başlatıldı.
KOSOVA’DAN KAÇIRILIŞ
Kosova’dan kaçırılan öğretmenler Mustafa Erdem, Cihan Özkan, Kahraman Demirez, Hasan Hüseyin Günakan ile Prof. Dr. Osman Karakaya Kosova’dan MİT tarafından özel bir uçakla Türkiye’ye getirildi. 6 isim, 12 Nisan 2018’de çıkarıldıkları mahkemenin kararıyla tutuklandı.
ÇİFTE SUÇ İŞLENDİ
Öğretmen ve doktorların yer aldığı bu isimlerin Kosova’da kaçırılmasının ardından ülkede politik kriz başgösterdi. Kosova’da olayla ilgili sorumluluğu olanlar hakkında derhal soruşturma başlatıldı. Aralarında bir Emniyet müdürü ve amirlerin de olduğu toplam 22 polis hakkında açılan soruşturmada şüpheliler, adam kaçırma ve yargının verdiği sınır dışı etme kararı olmaksızın 6 ismi yabancı bir istihbarat örgütüne teslim etmekle suçlandı.. Kosova Polis Müfettişliğinin açtığı soruşturmada dosyadaki 22 polisin suçlu olduğuna dair deliller de yer aldı.
HÜKÜMET KRİZİ YAŞANDI
Kaçırma skandalının ardından AB’nin başta olmak üzere bütün dünyanın tepkisi gelince Kosova’da hükumet krizi yaşanmıştı. Kosova Parlamentosu’nda konuyla ilgili araştırma yapılmasına karar verilmişti. Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Thaci, 6 kişinin tutuklanması ile ilgili bilgisinin olmadığını açıklamıştı, ancak açıklamaları inandırıcı bulunmamıştı. Thaçi, Türkiye tarafından daha önceden bazı isimler gönderildiğini, ancak listede bu kişilerin olmadığını ifade etmişti. Ardından da istihbarat şefini ve içişleri bakanını görevden alınmış ve soruşturma başlatılması talimatını vermişti. Başbakan Ramuş Haradinay da olayla ilgili kendisinin bilgilendirilmediğini savunmuş ve Thaci ve ekibini suçlamıştı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise işbirliğini teyit ve itiraf ederek operasyonun MİT ve Kosova istihbaratı tarafından “dayanışma içerisinde” yapıldığını söyleyerek hukuksuzluğu savunmuştu. Erdoğan, Haradinaj’ın Kosova İçişleri Bakanı ve istihbarat şefini görevden almasını sert dille eleştirmişti. “Ey Kosova’nın Başbakanı. Kimin talimatıyla sen böyle bir adımı attın? Ne zamandan beri Türkiye Cumhuriyeti’ne darbe yapmaya gayret edenleri korumaya başladın?” ifadesini kullanan Erdoğan, “Benim Kosovalı kardeşlerim, tanıdığım bildiğim Kosovalılar sana bunun hesabını soracaktır, ben bunu da biliyorum” demişti. Haradinaj’ “Kimse çıkıp da Kosova’dan bu şekilde adam kaçıramaz, bu bir çeşit hırsızlıktır” sözleriyle tepki gösterirken kaçırmanın ardından başlatılan soruşturmaya Erdoğan’ın gösterdiği öfkeli tepkiye şaşırdığını ifade etmişti.
BM, KOSOVA’YI TAZMİNATA MAHKUM ETTİ
Daha sonraki süreçte BM Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu (WGAD), Kosova’dan illegal yollarla kaçırılan ve Türkiye’ye getirilen 6 Türk vatandaşı hakkında Türkiye ve Kosova’yı suçlu bularak bu iki ülkeyi tazminat ödemeye mahkum etti. BM, kaçırılanların derhal serbest bırakılmasını Türkiye’den talep ederken maddi ve manevi tazminat ödemesi ve suça bulaşanlar hakkında inceleme başlatmasını istedi.
BM Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu, Kosova’dan illegal yollarla kaçırılan ve Türkiye’ye transfer edilen 6 Türk vatandaşı hakkındaki kararını 18 Kasım 2020 tarihinde internet sayfasında yayınlandı. Kararda, Türkiye ve Kosova suçlu bulundu. Hem Kosova hem de Türkiye için ayrı mağduriyet ve sorumluluklar olduğuna dikkat çekilen BM kararına göre, Türkiye’nin 6 kişiyi serbest bırakması ve Kosova’nın da bu kişilere tazminat ödemesi gerekiyor.
Karara ilişkin detaylar şöyleydi:
Birleşmiş Milletler Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu (WGAD) 24-28 Ağustos 2020 tarihleri arasında düzenlenen 88. Oturumunda, Kosova ve Türkiye Hükumeti yetkilileri tarafından Kahraman Demirez, Mustafa Erdem, Hasan Hüseyin Günakan, Yusuf Karabina, Osman Karakaya ve Cihan Özkan’a karşı islenen ciddi insan hakları ihlallerini tespit etti ve 47/2020 Sayılı Kararı kabul etti.
İNSAN HAKLARI İHLAL EDİLDİ
BM Çalışma Grubu, A/HRC/WGAD/2020/47 belgesinde yer alan kararında, Kahraman Demirez, Mustafa Erdem, Hasan Hüseyin Günakan, Yusuf Karabina, Osman Karakaya ve Cihan Özkan’ın 29 Mart 2018 tarihinde Kosova’da tutuklanması, gözaltına alınması ve zorla nakledilmesinin keyfi ve uluslararası insan hakları norm ve standartlarını ihlal ettiği sonucuna varmıştır.
Kosova ile ilgili olarak, Çalışma Grubu 6 Türk vatandaşının özgürlüğünden yoksun bırakılmasının İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 2. Maddesi (eşitlik ve ayrımcılık); 3. Maddesi (hayat, özgürlük ve güvenlik hakkı); 8. Maddesi (etkili hak arama hakkı), 9. Maddesi (keyfi gözaltı ve tutuklama); 10. Maddesi (adil yargılanma hakkı) ve 19. Maddesine (fikir ve ifade özgürlüğü) aykırı olduğuna karar verdi. Bu nedenle, BM Çalışma Grubu kararında, “6 Türk vatandaşının özgürlüğünden mahrum bırakılması keyfidir ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin I, II, III ve V kategorilerine girmektedir” denildi.
Türkiye ile ilgili olarak, Çalışma Grubu, 6 Türk vatandaşının özgürlüğünden yoksun bırakılmasının İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 2. Maddesi (eşitlik ve ayrımcılık) aykırı olduğuna (…) karar verdi. Bu nedenle, BM Çalışma Grubu, “6 Türk vatandaşının özgürlüğünden mahrum bırakılması keyfidir ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin I, II, III ve V kategorilerine girmektedir.
DERHAL SERBEST BIRAKILMALI
Bu bağlamda BM Çalışma Grubu (a) Türkiye Hükümeti’nden 6 kişiyi derhal serbest bırakmasına ve (b) Türkiye Hükümeti ve Kosova Hükümetlerinden, uluslararası hukuk uyarınca mağdurlara tazminat verilmesine ve diğer zararlarının karşılanmasına karar verdi. BM Çalışma Grubu, COVID-19 salgını ve gözaltı yerlerinde oluşturduğu tehdit bağlamında, Türkiye Hükümeti’ni 6 kişinin derhal serbest bırakılmasını sağlamak için acil önlem almaya davet etti.
SORUŞTURMA BAŞLATIN
BM Çalışma Grubu ayrıca, Türkiye ve Kosova Hükümetlerinin, 6 kişinin illegal yollarla gözaltı ve deport edilmesi olayını tam ve bağımsız bir soruşturulma başlatmasını ve insan hakları ihlalinden sorumlu olan kişiler hakkında gerekli cezai tedbirleri almasını istedi. BM Çalışma Grubu, Kosova davasını, Terörizmle Mücadele ederken İnsan Kakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasıyla ilgili BM Özel Raportörünün dikkatine sundu ve hükümetlerden, mevcut kararın herkesle paylaşmalarını istedi.
KAÇIRILMA SÜRECİ
Kaçırıldığı Ülke ve Şehir: Kosova- Priştina
Kaçırıldığı Tarih ve Süresi: 29 Mart 2018
Kaçırılma Aşaması ve Sonrası Uluslararası Rapor ve Kararlar:
BM Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu (WGAD), Kosova’dan illegal yollarla kaçırılan ve Türkiye’ye getirilen 6 Türk vatandaşı hakkında Türkiye ve Kosova’yı suçlu bularak bu iki ülkeyi tazminat ödemeye mahkum etti. BM, kaçırılanların derhal serbest bırakılmasını Türkiye’den talep ederken maddi ve manevi tazminat ödemesi ve suça bulaşanlar hakkında inceleme başlatmasını istedi.
BM Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu, Kosova’dan illegal yollarla kaçırılan ve Türkiye’ye transfer edilen 6 Türk vatandaşı hakkındaki kararını 18 Kasım 2020 tarihinde internet sayfasında yayınlandı. Kararda, Türkiye ve Kosova suçlu bulundu.
Hem Kosova hem de Türkiye için ayrı mağduriyet ve sorumluluklar olduğuna dikkat çekilen BM kararına göre, Türkiye’nin 6 kişiyi serbest bırakması ve Kosova’nın da bu kişilere tazminat ödemesi gerekiyor.
Türkiye’ye Getiriliş Tarihi ve Yer: 29 Mart 2018-İstanbul
Kaçırılma Sonrası Ülkede Yaşananlar:
Kaçırma skandalının ardından Kosova’da hükumet krizi yaşanmıştı. Parlamento’da konuyla ilgili araştırma yapılmasına karar verilmişti. Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Thaci, 6 kişinin tutuklanması ile ilgili bilgisinin olmadığını açıklamıştı. Thaçi, Türkiye tarafından daha önceden bazı isimler gönderildiğini, ancak listede bu kişilerin olmadığını ifade etmişti. Ardından da istihbarat şefini ve içişleri bakanını görevden alınmış ve soruşturma başlatılması talimatını vermişti. Başbakan Ramuş Haradinay da olayla ilgili kendisinin bilgilendirilmediğini savunmuştu. Haradinay da olayla ilgili kendisinin bilgilendirilmediğini savunmuştu. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise operasyonun MİT ve Kosova istihbaratı tarafından “dayanışma içerisinde” yapıldığını söyleyerek hukuksuzluğu savunmuştu.
Erdoğan, Haradinaj’ın Kosova İçişleri Bakanı ve istihbarat şefini görevden almasını sert dille eleştirmişti. “Ey Kosova’nın Başbakanı. Kimin talimatıyla sen böyle bir adımı attın? Ne zamandan beri Türkiye Cumhuriyeti’ne darbe yapmaya gayret edenleri korumaya başladın?” ifadesini kullanan Erdoğan, “Benim Kosovalı kardeşlerim, tanıdığım bildiğim Kosovalılar sana bunun hesabını soracaktır, ben bunu da biliyorum” demişti.
Haradinaj’ “Kimse çıkıp da Kosova’dan bu şekilde adam kaçıramaz, bu bir çeşit hırsızlıktır” sözleriyle tepki gösterirken kaçırmanın ardından başlatılan soruşturmaya Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gösterdiği öfkeli tepkiye şaşırdığını ifade etmişti.
Ayrıca Kosova’da aralarında bir Emniyet Müdürü ve amirlerin de olduğu toplam 22 polis hakkında açılan soruşturmada şüpheliler, adam kaçırma ve yargının verdiği sınır dışı etme kararı olmaksızın 6 ismi yabancı bir istihbarat örgütüne teslim etmekle suçlanıyor. Kosova Polis Müfettişliğinin açtığı soruşturmada dosyadaki 22 polisin suçlu olduğuna dair deliller de yer alıyor.
KAYNAKLAR:
https://boldapp.de/2019/08/15/6-turkun-kacirilmasinda-mite-yardim-eden-22-kosovali-polis-hakkinda-sorusturma-baslatildi/
BM kaçırılan 6 Türkle ilgili kararını açıkladı: Kosova ve Türkiye mahkum edildi