Kapatılan Işık Koleji’nde sigorta kaydı bulunduğu gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan ve Düzce T Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan KHK’lı İngilizce öğretmeni Asaleddin Çelik tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

Adana’da kapatılan Işık Koleji’nde sigorta kaydı bulunduğu gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan ve yaklaşık iki buçuk yıldır Düzce T Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan 52 yaşındaki Asaleddin Çelik’in yedi yıldır akciğer kanseri tedavisi gördüğü, ancak bilincini kaybedene kadar tahliye edilmediği öğrenildi. 24 Temmuz’da bilinci kapalı şekilde yoğun bakıma kaldırılan Çelik hakkında 15 Ağustos’ta infaz erteleme kararı verildi. Ancak KHK’lı öğretmen tahliyeden yaklaşık bir ay sonra yaşamını yitirdi.

Cezaevinde Bilincini Kaybedene Kadar Tutuldu

Son dönemde sağlık durumu giderek ağırlaşan Çelik’in cezaevinde çok zor şartlarda tutulduğu belirtiliyordu. Yakınlarının aktardığına göre, eşi ziyarete gittiğinde Çelik görüşe çıkamayacak kadar ağır durumdaydı.

DEM Parti Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu tarafından TBMM’de de gündeme getirilen Çelik’in kanser tedavisi gördüğü, akciğer ameliyatı geçirdiği, ayakta durmakta dahi zorlandığı, epileptik nöbetler geçirdiği ve son haftalarda beslenme yetersizliği nedeniyle bilincini kaybettiği dile getirilmişti.

Kazakistan’da İngilizce öğretmenliği eğitimi alan Çelik, Kırgızistan ve Filipinler gibi ülkelerde Türk okullarında görev yaptı. Türkiye’ye döndükten sonra mesleğine Adana’da devam etti. 2 çocuk babası olan Çelik’in cenazesi, ikindi vaktinde Çorum Akşemsettin Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Çorum Ulu Mezarlığı’na defnedildi.

Gergerlioğlu Gündeme Getirmişti

Çelik’in vefatında ihmallerin olduğunu belirten Gergerlioğlu, “Bitmeyen OHAL’in bir mağduru daha vefat etti.!!! Asalettin Çelik, 52 yaşında İngilizce öğretmeni. Cezaevinde ayakta duramayacak hâle gelmişti. Çoğu zaman bilinci yerinde değildi, kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, çevresini tanıyamıyordu. Tüm bu ağır tabloya rağmen cezaevinde tutulmaya devam edildi. Durumu zaten kritik düzeydeyken, ölümle burun burunayken cezaevinden acile, oradan yoğun bakıma kaldırıldı. Uzun süre yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdi. Süreç ne yazık ki yavaş, duyarsız ve sonuçsuz ilerledi. Çok gecikmiş halde infaz erteleme aldı. Bir ihmale, bir sessizliğe, göz göre göre gelen bir sona tanıklık ettik.” dedi.